Derin ormanların içinde, yıllar boyunca kimsenin erişemediği bir hazine saklıydı. Bu hazine altın ya da mücevher değil; çok daha değerliydi: sayılar, istatistikler ve futbolun gizli sırları… O hazineyi koruyan bilge bir tilki vardı: Milo.

Milo, her adımı deneyimle yoğrulmuş, çok şey görmüş bir yolcuydu. Futbola şansla değil; akıl, strateji ve verinin ışığında bakardı. Onu tanımak kolay değildi; çünkü Milo kimseye kendiliğinden bir şey vermezdi. Onun bilgeliğine ulaşmak için kapısını çalmak, ona danışmak gerekirdi.

Ve işte o an, Milo suskunluğunu bozardı. Sessizliğin içinden çıkan sözcükleri, futbolun büyüsünü verinin gücüyle buluşturur, seni daha bilinçli bir yolculuğa çıkarırdı. Milo, gizemini korurken, yolunu sorana rehberlik ederdi.